Kocaelili endüstri mühendisi Ekrem Örs, televizyonda izlediği belgeselden etkilenerek kendi otomobilini yaptı
Kocaeli'de, televizyonda izlediği belgeselden etkilenerek otomobil yapmaya karar veren endüstri mühendisi Ekrem Örs, çoğunluğunu kendi tasarladığı parçaları kullanarak binek araç üretiyor.
İzmit ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Örs, motor, şanzıman, diferansiyel ve radyatör gibi otomobil aksamlarını hurdacıdan satın alıp, bazılarını el emeğiyle yaptığı, bazılarını da imal ettirdiği kişisel tasarımı olan parçaların montajını yapıyor.
Kişisel girişimlerin artması amacıyla otomobil yapım aşamalarını içeren bir kitabı da kaleme alan endüstri mühendisi Örs, sadece cumartesi günleri çalışarak 6 ayda tamamladığı ve soyadını verdiği araçları internet üzerinden satıyor.
Örs yaptığı açıklamada, 2003 yılında televizyonda izlediği belgeselden etkilenerek harekete geçtiğini, otomobil yapma merakıyla hurdacıdan motor, şanzıman ve diferansiyel aldığını anlattı.
"Sadece cumartesi günleri çalışarak 6 ay sürüyor"
Kendi imkanlarıyla araç üreten kişileri konu alan belgeselden etkilenerek işe koyulduğunu ve ilk olarak üç boyutlu tasarımlar yaptığını belirten Örs, kiraladığı bir yerde otomobil yapımı için gerekli altyapıyı kurduğunu kaydetti.
Örs, evinin balkonunu da otomobil yapımında kullandığını aktararak, "Bu tarz araçlar dünyada çok yaygın. Özellikle İngiltere'de kişilerin senede bir araba yapıp belirli testlerden sonra trafiğe çıkarma imkanı var. O araçları görünce ben de hayran oldum. İlk olarak motosiklet motoruyla araç yapımına başladım." dedi.
Daha sonra bir Off-road aracı ürettiğini, bunun ardından da biraz daha büyük araç yaptığını anlatan Örs, şunları söyledi:
"Tasarımdaki bazı hatalardan dolayı araç başarılı olmadı. O benim için denemeydi. Daha sonra Renault motorundan üçüncü arabamı yaptım. Onu İzmir'e sattım. Daha sonra dördüncü araba fikri doğdu. İnsan yaptıkça bu işi daha iyi öğreniyor. 13 yıldır bu işle uğraşıyorum. Aracın toplam yapım süresi sadece cumartesi günleri çalışarak 6 ay sürüyor. Sıfırdan başlasam ve her gün çalışsam 32 günde bir araba yaparım."
Son ürettiği spor aracını ekonomik imkanlarla hazır hale getirmek için hurdacıdan motor, şanzıman, radyatör ve diferansiyel satın aldığını ifade eden Örs, bunun için bin 500 lira ödediğini söyledi.
Örs, bunun dışındaki aksamların el yapımı olduğuna dikkati çekerek, "Örneğin göstergeleri arabadan önce yapmaya başladım. Kasa oluşturma, üç boyutta şekillendirilmesi ve tornacıda yapılması 3 ayımı aldı. Koltuk beni çok uğraştırdı. Dördüncü denememde koltuğu oturtabildim. Arabamın ismine 'Örs 4' dedim, bir sonrakine de 'Örs 5' diyeceğim." ifadesini kullandı.
Aracın 590 kilogram ağırlığında ve iki kişilik olduğunu aktaran Örs, parçaların yerli malı olmasına dikkat ettiğini, 1.6 Tofaş motoru kullandığını, sportif olması için de dereceli egzantrik monte ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yetmedi bir de turbo besleme koydum. Araba, 140 beygirin üzerinde bir güce sahip. Motor ustası olmadığım için biraz ayar gerektiriyor. Arabaya inanılmaz bir ilgi var. İnsanlar çok meraklı, 'Biz de yapabilir miyiz?' Sorusu çok geliyor. Ben de bu konuda insanları teşvik ediyorum. Şu anda bir sitede satılık arabam. 220 bin kişiden fazla bakan oldu, 500'ü aradı ve tebrik etti. Otomobil yapımıyla ilgili insanlara yol göstermeye çalışıyorum. Arabayı üretim aşamalarını içeren 168 sayfa kitap yazdım. Ülkemize bir faydam olsun. Bir tuğla da ben koymak istiyorum."
"Yerli otomobilde başarılı oluruz"
Türkiye'de birçok yabancı markanın üretim yaptığına işaret eden Örs, Türk mühendisleri ve işçilerinin buralarda çalışmalarından ötürü gerekli tecrübeye sahip olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Örs, yerli otomobilin kolaylıkla yapılabileceğini, bu konuda başarılı olunacağına inandığını dile getiren Örs, sözlerini şöyle bitirdi:
"İngiltere'de bir kuruluş var. Devlet şimdi o kuruma yetki verdi. Yılda bir kez araba yapabiliyorsunuz. Arabanızı orada test ettirebiliyorsunuz. Bizdeki en büyük problem, aracın trafiğe çıkamaması. TÜVTÜRK gibi bir kuruluş var. Bu araçlar için statü oluşturulup, temel şartlar sağlandıktan sonra aracın trafiğe çıkabilmesi lazım. Böyle olursa insanlar kendi aracını yapabilir. Ülkemizde herkesin eli anahtar tutuyor. Bu anlamda da ülkemizin altyapısı sağlam. Yerli otomobili başaracağımızı düşünüyorum."