12 Ekim 2016 Saat: 20:18
Ele gelen her kitle (başka bir deyişle ur) kanser olmadığı gibi çok sayıdaki iyi huylu hastalık da bir ur ya da tümör oluşumuna sebep olabiliyor. Fibrokistik değişiklikler ise meme dokusunda kanser olmayan iyi huylu kitlelerin oluşmasına ne
Ele gelen her kitle (başka bir deyişle ur) kanser olmadığı gibi çok sayıdaki iyi huylu hastalık da bir ur ya da tümör oluşumuna sebep olabiliyor. Fibrokistik değişiklikler ise meme dokusunda kanser olmayan iyi huylu kitlelerin oluşmasına neden olabiliyor. Bunu ayırt etmek ise her zaman kolay olmuyor.
Kadınların meme dokularına aşinalık kazanmaları ve fark ettikleri değişiklikleri değerlendirebilecek bir hekimle iletişime geçmeleri gerekiyor. Kanser olmamak için baştan alınabilecek bir önlem olmadığı için hastalığın erken evresindeki tanı esas hedef olarak belirleniyor. Meme Sağlığı Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Her yıl 1,4 milyon kadına meme kanseri tanısı konuyor. Yeni doğmuş bir kız çocuğunun ömrü boyunca meme kanserine yakalanma riski ise yaklaşık yüzde 12, bu çok yüksek bir oran” dedi. Tüm dünyada Ekim ayında kutlanan Meme Kanseri Farkındalık ayı kapsamında açıklamalar yapan Prof. Dr. Çakmakçı, meme kanseri riskinin yaşla birlikte arttığına dikkat çekerek, önemli bilgiler verdi.
20 yaşından sonra dikkat etmek gerekiyor
Her kadının 20 yaşından itibaren, her ay kendi kendine meme muayenesi yapması, meme yapısını bilmesi ve değişikliklerin farkında olması çok önemli… Risk faktörlerine sahip olan, örneğin ailesinde meme kanseri görülen ve hormon kullanan kadınlar özel risk grubunda olduğu için hekim muayenelerine 20 yaşından itibaren başlaması gerekiyor. Düzenli hekim kontrolleri için anlamlı yaş sınırı 40-45 yaşlar arasıdır. Önerimiz, 40 yaşından sonra risk altında olanların, 45 yaşından sonra ise her kadının her yıl düzenli muayene olması, mamografi ve ultrasonografi çektirmesi. Memenin yapısı nedeniyle bazen mamografi fazla bir bilgi veremiyor ve bu durumlarda MR çekerek izlemek gerekebiliyor.
Kimler risk altında?
Meme kanserinin yaklaşık yüzde 10'u genetiktir. Özellikle anne, teyze ya da kız kardeşinde meme kanseri görülen kadınların doktor kontrollerini ihmal etmemeleri gerekiyor. 12 yaş ve altında adet kanamasının başlaması da meme kanseri riskini arttırıyor. Meme dokusu yoğun olan, yani mamografideki toplam alanın yüzde 75'inden fazlasının yoğun olmasının meme kanseri riskini 4-6 kat arttırdığını biliyoruz. Meme kanserinde önemli olanın belirtiler ortaya çıkmadan hastalığı yakalamaktır. En sık belirti memede kitle fark edilmesidir; ancak memede ele gelen her kitle kanser değildir. Erken tanıda amaç ele gelmeyen kitleleri saptamaktır.
Bu belirtileri dikkate alın
Aşağıdaki oluşumlar her zaman kanser belirtisi değildir ancak doğru tanı için mutlaka doktora başvurulması gerekir.
Memenin içinde veya koltuk altında kitle,
Meme dokusunda kalınlaşma,
Memenin boyutunda ve şeklinde değişiklik,
Meme derisinde veya ucunda şişlik, pullu ve kızarık görünüm,
Meme derisinde portakal kabuğu görüntüsü,
Kanlı meme başı akıntısı.
Bu sorulara “Evet” diyorsanız uzmana başvurun
Aşağıdaki soruların herhangi birine “Evet” diyorsanız…
Sizin ya da aile bireylerinizden birinin genetik testleri yapılıp BRCA ya da diğer meme kanseri yatkınlığı genlerinden birinin hasarlı olduğu saptandı mı?
Size, birinci ya da ikinci derecede bir akrabanıza 45 yaşın altında iken meme kanseri tanısı konuldu mu?
Ailenizin aynı tarafından olan iki ya da daha çok akrabanızda tanı konulmuş meme kanseri olan var mı?
Aşağıdaki soruların en az ikisine birden “Evet” diyorsanız…
Yaşınız 65 yaşın üzerinde mi?
Daha önceki mamografileriniz ‘meme dansitesi yüksek' olarak raporlandı mı?
Başka bir nedenle göğüs bölgesine çok sayıda radyolojik tetkik yapıldı mı ya da radyoterapi aldınız mı?
Geçmişte meme kanseri tedavisi gördünüz mü?
Aşağıdaki soruların en az üçüne birden “Evet” diyorsanız…
Akrabalarınız arasında pankreas kanseri olan var mı?
Akrabalarınız arasında prostat kanseri olan var mı?