Şampiyonadan 7 altın, 2 gümüş ve 5 bronz madalya kazanarak dönen milli takımın antrenörlerinden Nejla Ağatekin, başarısıyla Türkiye'ye ayrı bir gurur yaşattı.
Avrupa Tekvando Birliği tarafından Romanya’nın başkenti Bükreş’te 8-11 Eylül'de düzenlenen ve 40 ülkeden 412 sporcunun mücadele ettiği şampiyonada Türkiye, 21 sporcuyla yer aldı. Türkiye, 7'si altın, 2'si gümüş, 5'i bronz 14 madalya kazanarak takım halinde zirvede yer aldı. Türkiye’nin ardından Rusya ikinci, Sırbistan ise üçüncü sıraya yerleşti. Milli takım, kızlarda da Avrupa şampiyonluğuna ulaşırken erkeklerde Avrupa ikincisi oldu.
Şampiyona kapsamında Avrupa'nın en iyi tekvando antrenörü seçilen ilk Türk kadın Nejla Ağatekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tekvando sporuna 1984 yılında başladığını, birçok dünya şampiyonası ve uluslararası müsabakalara katıldığını söyledi.
Hakemliğe 2010 yılında başladığını anlatan Ağatekin, şöyle konuştu:
"2011 yılında da milli antrenör olarak görev aldım. O günden bu yana antrenör olarak milli takımda görev yapmaktayım. Bu ay Romanya'da yapılan Yıldızlar Şampiyonası'nda bayanlarda Avrupa şampiyonluğu, erkeklerde Avrupa ikinciliği elde ettik. Genel klasmanda Türkiye Milli Takımı olarak Avrupa şampiyonu olduk. Bir Türk hakem arkadaşımla orada turnuvanın en iyi bayan antrenörü ve hakemi seçildik. Son turnuvamız böyle başarılı geçti."
Türkiye'de, Avrupa'da en iyi kadın antrenör seçilen ilk kişi olduğunu dile getiren Ağatekin, "Daha önce bayanlarda böyle bir başarı yoktu. Tabii bu, hem Türk Milli Takımı'nın hem de federasyonumuzun düzenli, istikrarlı, planlı, programlı bir şekilde çalışmasının bir sonucu. Federasyonumuz da çok başarılı. Aldığı olimpiyat şampiyonluğu, ikinciliğiyle üçüncülüğü bunun ispatıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Planlı ve programlı çalıştım"
"Bu başarıyı planlı ve programlı çalışarak elde ettim." diyen Ağatekin, şöyle devam etti: "Haftanın 7 günü burada aktif olarak çalışıyorum. Sabah, akşam idmanlarımız var. Milli sporcular yetiştiriyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığının kadrolu antrenörüyüm aynı zamanda. Kim gelirse, kapımız açık. Gelen herkese de spor yaptırıyoruz. Bir sporcunun yetişmesi en az 3-4 sene alıyor. Bu süre içinde de 2 milli sporcu yetiştirdim. Türkiye üçüncüleri, Türkiye sekizincileri yetiştirdim. Türkiye'de aldıkları dereceler milli takım kapılarını açtı. Ayrıca poomse diye bir kategorimiz var. Orada da milli sporcu yetiştirdik. Yeni gelecek küçük çocuklarımızı da aynı şekilde bu yolda çalıştırmaya devam ediyoruz.”